5 Ocak 2012 Perşembe

LİGDE KALMAK AMA NASIL?


LİGDE KALMAK AMA NASIL?

2010 yazında Trabzonspor basketbolda Beko Ligi’ne yükseldiğinde milyon dolarlar havada uçuyor, hedef için ilk altılardan bahsediliyordu. Bugün geldiğimiz noktada ise hesaplar “ligde kalmak” üzerine…

Takım 13. hafta itibariyle 2 galibiyet – 11 mağlubiyetle puan cetvelinin sonarlında Bandırma Kırmızı ve Antalya BŞB’nin yanında.

Peki kalan 17 haftaya baktığımızda bizi neler bekliyor? Geleceği bilemeyiz, fal bakmakla işimiz olmaz. Sadece mini – projeksiyon bizimkisi…

TBL 2005-06 sezonundan bu yana 16 takımla oynanmakta. Bu zaman diliminde ligde kalan takımların galibiyet sayılarına göz atalım:

2005-06

İTÜ galibiyet alamadan düşerken, ona 7 galibiyetli erdemir eşlik ediyordu. Potaya tutunan Mersin BŞB ve Beykoz’un ise 9’ar galibiyeti vardı.

2006-07

Tekel yaknızca 3 galibyet alıp lige veda ederken, 9 galibiyetli Tofaş – Oyak Renault – Beykoz üçlüsünden Tofaş kötü kaderi yaşıyordu.

2007-08

8’er galibiyeti olan Beykoz ve Alpella TB2L yolunu tutarken Daçka 9 galibiyetle ligde kalmayı başarmıştı.

Bu sezonun Trabzonspor için önemi büyük. Ligden düşen Alpella, artık yoluna Bordo-Mavi olarak devam edecekti.

2008-09

CASA TED Kolejliler 3 galibiyet alıp ligin dibinde yalnızdı. 10 galibiyetli Selçuk Üniversitesi düşerken diğer 10 galibiyetli Aliağa Petkim ise ligde kalmıştı.

2009-10

Bu sezon Galatasaray Cafe Crown’un yaşadığı “Cemal Nalga Olayı” dolayısıyla biraz karışık. Detaylarına girmeyeceğim. Sonuç olarak Daçka 6 galibiyet, Kepez Bld. ise 10 galibiyetle lige veda etti. Oyak Reanult ve Aliağa Petkim ise 11 galibiyet elde edip Beko’ya devam etmişti.

2010-11

Trabzonspor’un BEKO BL’deki ilk sezonunda Oyak Renault 3, Bornova Bld. ise 8 galibiyetle TB2L’ye düşmüştü. Aliağa Petkim ise 9 maç kazanarak ligde kalmıştı.

Görüldüğü üzere bazen 9 galibiyet, ligde kalmak için yeterli olurken bazen bu sayı 11’e çıkmıştı.

İçinde bulunduğumuz sezon, garip bir karakteristiğe sahip. Özellikle ilk 8-9 haftaya kadar hemen her takım birbirini yeniyordu. Bu da ligin dengesini belirli ölçüde bozdu. Erdemir’in lige fırtına girişi, Hacettepe Üniversitesi’nin Tofaş ve Bjk Milangaz gibi ekstra galibiyetleri, Bandırma Kırmızı’nın hali sezonu öncekilerden farklı kılıyordu.

Trabzonspor’a dönecek olursak… İlk yarıyı deplasmandaki Bjk Milangaz ve evindeki Türk Telekom maçlarıyla tamamlayıp devre arasına girecek takımımızın bu iki karşılaşmadan galibiyet çıkarması zor görünüyor. Tabii ki top parkeye çarpmadan ve 40 dakika dolmadan kesin konuşmak yanıltıcı olabilir. Başta da belirttiğim gibi… Bu bir projeksiyon.

Fikstüre baktığımızda ikinci devre Trabzonspor için biraz sıkıntılı görünmekte. İç sahada 7 maça çıkacak olan takımımız bunların dördünü Anadolu Efes, Bjk Milangaz, Galatasaray Medical Park ve Fb Ülker ile oynayacak. Kağıt üzerinde zor maçlar. Geriye kalanlar ise Erdemir, Olin Edirne ve Antalya BŞB. İşte kilit 3 maç! Ligde kalma hedefindeki Trabzonspor iç sahada bu üç maçı kazanmak zorunda.

Eldeki 2 galibiyete eklediğinizde (tahmini olarak) kazanma sayınız 5’e çıkıyor. Halbuki çıta 9-11 civarında demiştik. Yani Trabzonspor’a deplasman galibiyetleri de gerekmekte (Bu sezonun farklılıklarını da unutmamayı tekrar hatırlatalım).

Banvit – Pınar KSK – Türk Telekom – Tofaş gibi play-off’u zorlayan takımlara karşı dış sahada kazanmak oldukça zor. Ligin en zayıf ve en genç takımı Bandırma Kırmızı karşısında kazanacağımızı düşünürsek… Evimizde kaybettiğimiz Hacettepe Üni.’yi Ankara’da yenip hesaba kapatacağımıza inanırsak… Kalıyor Mersin BŞB ve Aliağa Petkim! Bunlar yukarıdaki kilit 3 maçtan daha kritik…

Karşımıza çıkan tabloyu biraz daha netleştirirsek: İkinci yarının hemen başında Mersin BŞB (D) – Erdemir (İ) – Aliağa (D) – Olin E. (İ) gibi çok ama çok önemli dört maça sakatsız, gerekli takviyelerini yapmış, taktik ve mental açıdan hazır halde girmek zorundayız.

Eğer bu virajı dönebilirsek ileriki haftalar Trabzonsporlular için daha stressiz geçecektir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder