Futbolda olan bitenlere değinmeden TRABZONSPOR - Fb Ülker maç yazısı hazırlanabilir mi? Zor! Deneyeceğim...
Sene başında yaşanan zorluklar artık az çok herkesin ezberinde. Ve tüm bunlar geride kaldı. Koç Halil Üner yönetiminde, özellikle Türk Telekom galibiyetinin de kazandırdığı güvenle ikinci devreye girecek takımımız.
Dikkatinizi çekmiştir; Halil Hoca geldiği günden itibaren iddialı bir şekilde Fb Ülker'i yeneceğimizi belirtiyor. Ajanslara yaptığı açıklamalarda, katıldığı televizyon programlarında, bire bir sohbetlerimizde... Peki ama nasıl?
Koça göre öncelikle seyirci desteği şart! Rakibi boğan, onları baskı altına alan, kısacası profesyonel bir basketbol taraftarı desteği bekliyor! Koçun tarif ettiği bu seyirci profili şu aşamada Trabzon'da çok sayıda değil. Ancak o kimliğe bürünmemiz Fb Ülker maçına özel bir biçimde kolaylaşabilir (Malum sebepler...).
Evet, rakibi baskı altına aldık diyelim... Yalnız, koçun ve yönetimin yaptığı yüksek iddialı açıklamalar acaba kendi oyuncularımızı nasıl etkiler? Kamçıyla şahlanmalarını mı sağlar, yoksa stres altında ezilmelerini mi? Cevapsız bir soru bence, yaşayıp göreceğiz.
Parkeye inersek...Fb Ülker iyi de olsa kötü de olsa, Euroleague takımı! Oyuncu bazında incelemeye kalksanız hepsinin ayrı bir özelliği var. Ukic'in PG'ye göre üstün fiziği, Ömer'in savunması, Gist'in atletikliği, Vidmar'ın sertliği, Bogdanovic'in her şekilde sayıya gitmesi, Preldzic'in oyun zekası... İyi ama bu takım ligde beş maçı nasıl kaybetti? Üstelik son iki maçında Anadolu Efes ve Tofaş'a yenildiler.
Fb Ülker'e karşı oyun temposunu ne kadar yavaşlatırsanız, o derece avantajlısınız demektir! Çünkü sete set hücum ve savunmada bir türlü ritm yakalayamadılar. Spahija ilk senesinde daha akıcı basketbol oynatabiliyordu ancak bu sezon Fb Ülker'in durağanlığı arttı! Son Euroleague maçında (EA Milano) oyun hızlandıkça Fb Ülker vites arttırdı, lakin Milano sakin kalmayı başarabildiğinde rakibi yakaladı.
Bir de Fb Ülker zone defense'e karşı hücum edemiyor! Özellikle Ukic'in kenarda olduğu dakikalarda zone bizim için uygulanabilir ve avantaj sağlayabilir.
Bizim "Potanın Uşakları"na bakacak olursak... Gibson'ın ayakları yere basmadan Trabzonspor'un maç kazanması im-kan-sız! All-Star'ın etkisinden çıkmamış bir Gibson Trabzonspor'a zarar verir.
Umut'un takıma katılması, uzun rotasyonunu bir nebze olsun rahatlatacak.
Bizim için kilit nokta, Polat ve Kerem'in forvetlere yapacağı savunmanın dozudur! İster istemez 1 ve 2 numarada fizik zaafımız var. Bogdanovic - Preldzic - Tomas (Ülker'in yabancı tercihleri de önemli) oyundan ne kadar soğutulursa işimiz o derece kolaylaşır.
Karşılaşmayı salondan izleyecek taraftarlarımız çok dikkatli olmalı. Hayri Gür Spor Salonu'ndan İLK kez bir Beko BL maçı canlı yayınlanacak. Hem basketbol camiasına hem de gurbetteki Trabzonsporlular'a, Trabzon'daki basketbol ilgisini / sevgisini göstermek için büyük bir fırsat!
Dileğimiz, maçı kazanmak; ancak bu maçtan çok daha önemlisi sezon sonundaki yerimiz. O nedenle gelecekteki maçlarımızı (iki hafta sonraki Erdemir maçı en az Fb Ülker maçı kadar önemli) unutmadan hareket etmeliyiz. Parkeden, benchten, belki tribünden gelebilecek provokasyonlara kapılmamak lazım. Gerginlik bizim değil, rakibin işine gelir.
Takımımıza bu zor karşılaşmada başarılar dileriz...
NOT: "Potanın Uşakları" tabiri Akşam gazetesi yazarı sayın Avni Başoğlu'ndan alıntıdır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder