15 Ağustos 2012 Çarşamba

"VETERAN TAKIM" HADİSESİ

Trükiye'de sporseverler arasında en çok tartışılan konulardan biridir, takımlarındaki oyuncuların yaşı. "Gençlik ateşi" ile "deneyim" taraftarları arasında uzlaşma sağlanması zordur. İlk cümledeki sporsever tabiri ülkemiz koşulları dikkate alındığında futbolsever olarak algılanabilir rahatlıkla. Biz basketbol açısından bakalım.

Öncelikle okyanus ötesine gidelim. Basketbolun doğduğu yerlere... Dr. Naismith'in icat ettiği basketbol oyunu fiziki yeterliliğin zekayla perçinlendiği muhteşem bir sistem. İşte "yaş" olgusu burada devreye giriyor!

Bir yandan fiziki yeterlilik, "geçen yıllara" paralel olarak sorgulanırken; tecrübe ile oyun zekasındaki gelişim de avantaj olarak görülmekte.

Evet, okyanus ötesi demiştik, yani NBA. NBA şampiyonlarının (82 normal sezon + yaklaşık 20 play-off) yedi aylık süreçte 100'e yakın maç oynaması dilde kolay gibi görünse de icraatte hiç de öyle değil. Ortalamaya vurduğunuzda 3 günden kısa sürede 1 maç! Geniş ABD coğrafyasında maç gecesi seyahatleri... Ve daha fazla sayıda zorlayıcı koşul...

Şampiyon takımların, o kadrolarındaki bazı oyuncular şöyle:

2011-12 Şampiyonu Miami Heat

38'lik Juwan Howard - 33'lük Shane Battier - 31'lik Mike Miller, Udonis Haslem, James Jones

2010-11 Şampiyonu Dallas Mavs

37'lik Jason Kidd - 33'lük Jason Terry, P. Stojakovic, B. Cardinal - 32'lik D. Novitzki, S. Marion

2007-08 Şampiyonu Boston Celtics

38'lik Sam Cassell, PJ Brown - 32'lik Ray Allen, S. Pollard - 31'lik K. Garnett, J. Posey

2005-06 Şampiyonu Miami Heat

37'lik Gary Payton - 35'lik Zo Mourning - 33'lük Shaq - 32'lik S. Anderson

Ve bu işin yani "veteran takım" olayının zirvesi San Antonio Spurs!

2006-07 Şampiyonluğunda

36'lık R. Horry - 35'lik Brent Barry ve Bruce Bowen - 34'lük Eric Williams - 33'lük M. Finley - 31'lik F. Oberto ve J. Vaughn (Hatta Tim Duncan o sene 30'undaydı)

İki sezon önce ise yukarıdaki isimlerin yanında 37'lik Tony Massenburg ve 32'lik Glenn Robinson da dahildi rotasyona.

Bu örnekleri şunun için verdim: Doğru kondisyon çalışmalarıyla, rotasyonu iyi ayarlayarak NBA şampiyonluğuna gidilen zorlu yolda dahi "veteran takımlar" başarılı olabiliyor.

NBA ile TB2L hangi açılardan birbirine benziyor veya birbirlerinden ayrılıyor. Mesela bu değil bence. Asıl sorulması gereken bu sezon başarılı olunduğunda, bu oyunculardan hangileri gelecek sene TBL'de sizinle devam edebilecek?

Bunu şunun için soruyorum:

Trabzonspor Basketbol takımının 4 yıllık profesyonel geçmişini az çok bilenler Alpella'dan devralınan genç takım hedefe varamayınca "bu iş gençlerle olmuyor, bize kurtlar lazım" demişlerdi.

Dedikleri gibi oldu, bir takım gitti, yeni bir takım geldi. Ve aşı tuttu, takım ezdi geçti rakiplerini. Ama o takım dağıtıldıktan sonra Ogün Sevinçler, Can Özcanlar, Birkan Batuklar kıymete binmişti. Herkes onları arar olmuştu (Birkan Batuk'un geldiği nokta takdir edilesi ancak diğerleri hiçbir zaman Trabzon'daki seviyeye çıkamadı).

BEKO BL'ye ayak bastığımızda ise Hakan, İlker, Hadi ve Serhat kadroda kaldı (Hakan daha ilk yarı bitmeden gönderildi). Onların da aldığı roller sınırlıydı. Yani TB2L'nin tozunu atan o müthiş takımdan kimse doğru dürüst iş yapmadı BEKO BL'de (Keskin Hadiciler buna katılmayacaktır büyük ihtimalle).

Ve şimdi yeniden TB2L'deyiz. Transferi açıklanan oyuncular "Veteran Takım vol.2" oldular şimdiden. Hatta rakiplerin hamlelerine bakıldığında(birkaç eksiğe rağmen) dominant bir kadro kurulmuş diyebiliriz.

İyi de bu kısa vadeli planlardan daha önce Trabzonspor'un ağzı yanmadı mı? Hemen hemen herkes bu stratejiyi kötülemedi mi BEKO BL yıllarında? Peki, geçen yıl İdmanocağı'yla Bölgesel Ligde oynayan çocukların geleceği ne olacak? Hani onların geleceğiydi Trabzonspor? Hani altyapı, Trabzon'un öz evlatları hassasiyeti... Sadece oyuncu bazında değil tabii. Hocalar, menajerler... Bunlar artık konuşulmaz oldu

Çünkü bizi BEKO'ya çıkaracak metod belli: "Toplama Veteran Takım".

Kısacası günü kurtarma faaliyetleri devam ediyor. "Hele bugünler geçsin, bakarız ileride"...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder