SAHA DIŞI VE OSMAN ARZ
Haftadan haftaya maç sonuçlarına göre takımını takip eden
Trabzonsporlular için ilk yarı “kâbus” gibi geçmiş. Artık nasıl hayaller
kurmuşlarsa, “hayal kırıklıklarını” belirtiyor çoğunluk. “O gelsin, bu
gitsin”ler arasına sıkışmış keskin konuşmalara ötesine gidip “icraat”
üretemediğimiz aşikâr. Hayri Gür’ün dolmaması ve oradan tabir-i caizse 19
Mayıs’a kaçış, aslında bir gerçeği gözler önüne sürdü: Taraftar ilgisi çok ama
çok az! Bunun salonla filan ilgisi yok.
Evet, parke üzerinde kusursuz değiliz. Ama saha dışında
bilinen – bilinmeyen çok daha önemli problemler var. Devamlı dile getirdiğimiz
“basketbol aklı”nı kullanarak çözüm sunacak kişi(ler) gerekiyor Trabzonspor
organizasyonu için…
Basketbolu bilen, TBF ve basketbol camiasıyla ilişkileri
olan, Trabzon’u tanıyan, ekonomiden anlayan, teknik ve idari personel arasında
bağ kurabilecek birine ihtiyacı olduğu apaçık görünüyordu.
İkinci bir Doğan Hakyemez vakasına kimse cesaret edemezdi. Peki,
Trabzonspor kendi içinden bu boşluğu dolduramaz mıydı?
“Önceden neden olmadı” diye hayıflanmaya gerek yok. Geç kalınmış
olsa da, doğru bir kararla Osman Arz işbaşı yaptı. En az koç değişikliği ve
oyuncu transferi kadar önemli bir hamle olmuştur. Çünkü sosyal topluluklarda,
insan faktörü göz ardı edilemez. Teknik ekibiyle, oyuncu kadrosuyla,
yönetimiyle ve hatta taraftarıyla bütünleşik bir güç olmak istiyorsanız, tüm bu
parçaları bir araya getirecek tutkalı, sistem dışında bırakamazsınız.
Sistem… Dillere pelesenk olmuş bu kavramı kurmak ve
uygulamak gerçekten zor. Eksik yanları ve geç kalınmış çalışmalarıyla
Trabzonspor, hedefleri doğrultusunda ilerlemeye gayret ediyor.
Osman Arz, şu aşamada organizasyonun en kritik yerinde.
Dilerim, sene sonunda bir başarı hikâyesi dinleriz Osman Hoca’dan. Yolu açık
olsun…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder